Glossary entry (derived from question below)
May 15, 2020 12:52
3 yrs ago
18 viewers *
English term
acolyte
English to Turkish
Other
Linguistics
Translation terms
Frenhofer, a famous but long inactive painter, has sequestered himself in a country chateau with his wife Liz, a taxidermist nursing her own secret hurt. When he meets Marianne, the sullen girlfriend of a young acolyte, Frenhofer finds his creative impulse suddenly renewed.
"La Belle Noiseuse" filminin sinopsisi. Burada "acolyte" olarak tanımladıkları karakter, genç bir sanatçı ve daha yaşlı/tanınmış olan Frenhofer ile sanatla ilgili bir bilgi/ustalık alış verişinde. Sanırım bu terim de karakterin Frenhofer'le ilişkisini açıklayıcı bir biçimde kullanılıyor.
"La Belle Noiseuse" filminin sinopsisi. Burada "acolyte" olarak tanımladıkları karakter, genç bir sanatçı ve daha yaşlı/tanınmış olan Frenhofer ile sanatla ilgili bir bilgi/ustalık alış verişinde. Sanırım bu terim de karakterin Frenhofer'le ilişkisini açıklayıcı bir biçimde kullanılıyor.
Proposed translations
(Turkish)
4 +1 | Çırak | Demet Demirtas |
4 | rahip yardımcısı | Amir Akbarpour Reihani |
3 | ressam çırağı /yamağı / kalfası | Yunus Can ATLAR |
3 | öğrenci | Recep Kurt |
Proposed translations
+1
17 mins
Selected
Çırak
Acolyte yardımcı, çırak ve mürit anlamlarına geliyor. Burada usta ve çırak ilişkisi olduğu için çırak kelimesini öneriyorum.
4 KudoZ points awarded for this answer.
18 mins
ressam çırağı /yamağı / kalfası
Google epey sonuç veriyor özellikle “çırak” için.
31 mins
rahip yardımcısı
Frenhofer (ünlü ama uzun süre aktif olmayan bir ressam), karısı Liz (kendi gizli yaralarını hemşirelik eden bir taksidermist) ile yazlık bir şatoda kendini tecrit etti. Frenhofer, Marianne'ı (genç bir rahip yardımcısının suratsız kız arkadaşı) karşıladığında aniden yenilmiş yaratıcı dürtüsünü buluyor.
4 hrs
öğrenci
Bu bağlama uygun olduğunu düşünüyorum.
Something went wrong...